Etkinliğin ilk gününde Dünyanın çeşitli yerlerinden gelen basın mensupları için düzenlenen geniş kapsamlı basın toplantısında; ilk olarak, IATA Genel Müdürü ve CEO’su Alexandre de Juniac’ı dinleme imkânı bulduk. Bu yılki etkinliğin formatının genişletildiğinden ve sektörün karşı karşıya geldiği önemli bir konu olan “Çevre” alanına özel bir önem atfedildiğinden bahsetmemiz gerekiyor. Diğer konuların yanı sıra gelecek yılın ekonomi ve trafik açısından genel görünümü, havacılık emniyeti ve güvenlik trendleri, engelli yolcular, altyapı ve havacılık sanayi perakendeciliği alanlarında brifingler verilmesi de etkinlik gündemine dahil edilmiş durumda. Etkinlik boyunca ayrıca, ticari ihtilaflar ve tarife savaşlarıyla ilgili kendine özgü sorunlara sahip olan hava kargoculuğu konusu da derinlemesine incelenecek.
IATA Genel Müdürü ve CEO’su Alexandre de Juniac, “Bu yıl, birbirlerine havayolu ile birleşen 22.000 üzerinde şehirden oluşan ağ üzerinden 4.5 milyarın üzerinde yolcu ve 61 milyon ton yük taşınacak.” dedi. Alexandre de Juniac sözlerine, dünyanın iklim değişikliği felaketini önlemek adına karbon salınımını düşürmeye odaklanmasına paralel olarak kendilerinin 2009 ile 2020 yılları arasında yakıt verimliliğini yıllık ortalama %1,5 oranında iyileştirmeyi taahhüt ettiklerini ve %2,3 oranında bir başarı yakaladıklarını da ilave etti. De Juniac, IATA’nın 2,7 trilyon ABD$ tutarında ekonomik faaliyeti mümkün kıldığını ve bunun da küresel gayri safi milli hasılanın 3.6’sına denk geldiğinin altını çizdi.
Juniac’ın konuşmasının ardından Baş Ekonomist Brian Pearce basın mensuplarına hitaben yaptığı konuşmada 2019 yılında bugüne dek yüzde 8,5 ile en güçlü büyümenin Çin yerel pazarında ve Doğu Avrupa olduğunu Asya’da gelişen pazarlarda ise yüzde 7 ila 8 oranlarında büyüme görüldüğüne değindi. Pearce ayrıca uçak teslimlerindeki dalgalanmaların kapasiteyi zorlayacağını ve talebin 2020 yılında artması halinde dahi, 2100+ uçağın planlandığı şekilde teslimatı ile B737 Max’ın hizmete dönmesi durumunda bile, arzın daha hızlı artması yönünde bir tehditle karşı karşıya olduklarını sözlerine ekledi.
IATA’nın Güvenlik & Uçuş Operasyonlarından sorumlu Kıdemli Başkan Yardımcısı, Gilberto Lopez Meyer ise ocak ayından 15 Haziran tarihine kadar dünya çapında 20 uçak kazasının gerçekleştiğini ve bunların üçünde jetlerin ve birinde turboprob pervaneli uçağın kullanılamaz hale geldiğini belirtti. 201 kişinin hayatına mal olan toplam 3 ölümcül kazanın vuku bulduğunu söyleyen Meyer, 2019 yılının ilk yarısında 2018 yılına göre kaza oranının düştüğünü söyledi. Meyer ayrıca, Sahra altı Afrika ve Kuzey Amerika’da kazalar artarken çoğu bölgede ise kazalarda düşüş görüldüğünü belirtti. Meyer, IATA’nın, Boeing 737 MAX’ın yeniden hizmete alınması ve benzeri konularda görüşmeler yapılması amacıyla iki zirve topladığını sözlerine ilave ederek, bu zirvelerin ana fikrinin ise şöyle tarif etti: “B737 MAX uçaklarına halk tarafından ve çalışanlarca duyulan güvenin kritik olduğu” ve sadece 737 MAX için değil gelecekteki tüm uçaklar için karşılıklı tanımanın son derece önemli olduğu yönündeydi.
Meyer’in konuşmasının ardından Havaalanı, Yolcu, Kargo ve Güvenlikten sorumlu Kıdemli Başkan Yardımcısı Nick Careen kürsüye geçti ve Lityum Bataryalarının güvenlik açısından en büyük tehdit olduğuna değindi. Careen, IATA’nın bu alanda 3 girişime odaklandığını belirterek şunları söyledi: “Yeni olay raporlama sistemi, deklare edilmemiş veya eksik deklare edilmiş lityum bataryası taşımasının tehlikeleri konusunda sektörel bilinçlendirme kampanyaları ve ortak sektörel bir yaklaşımın hayata geçirilmesi. Lityum iyon bataryalarının kargo olarak yolcu uçaklarında taşınmasının mümkün olmaması nedeniyle kampanyanın önemli oranda hava kargosu sektörüne odaklanacağı ve lityumla çalışan cihaz ve aksesuarların yolcuların kabin-içi valizlerle taşınmasının daha yerinde olacağı belirtiliyor.” Diye konuştu. Careen, ayrıca siber güvenliğin havacılıkta en üst seviyede dikkatle izlendiğini, havayolları ve hükümetlerin bu alandaki tehdit ve zafiyetler konusunda birlikte çalışmaya devam etmesi gerektiğinin altını çizdi.
IATA, siber güvenlik konusunda özellikle güvenlik sistemleri ile ilgili olarak kapasitenin oluşturulması, verimliliğin artırılması ve optimizasyonun sağlanmasını amaçlıyor.
Bu resmî açıklamaları takiben ise IATA’nın 2020 yılına dair küresel havayolu endüstrisine ilişkin projeksiyonları etkinliğin birinci gününde havacılık medyası mensuplarıyla paylaşıldı.
Zorlu Bir Yılın Ardından, 2020 Yılında Havacılıkta İyileşme Bekleniyor!
IATA, 2020 yılında küresel havayolları sektörünün 2019 yılı için beklenen 25,9 milyar ABD Dolarını geçerek 29,3 milyar ABD Doları tutarında net kara ulaşacağını öngörülüyor. Toplam sektör gelirlerinin 872 milyar ABD Dolarına ulaşması beklenirken her yolcu için ortalama 6.20 ABD Doları tutarında net kar beklenirken, yolcu sayısının ise 4,72 milyara ulaşması bekleniyor. Yük tonajının 2019 yılında taşınan ve son üç yıl içinde en düşük seviye olan 61,2 milyon tondan %2,0 oranında bir artışla 62,4 milyona çıkması beklentiler arasında.
Kuzey Amerika’da beklenen gelişmelerin tam tersine, Avrupa bölgesindeki taşıyıcıların 2020 yılında 7,9 milyar tutarında net kar bildireceği öngörülüyor. Ekonomik büyümenin düzelmesi ve genişleme planlarındaki önemli kesintiler nedeniyle mütevazı oranda bir kapasite büyümesinin talep ve arz arasındaki dengeyi düzeltmeye yardımcı olması da beklentiler arasında yer alıyor. Yolcu başına net karın ise 6.40 ABD Doları olması yönünde bir beklenti var. Bölge için bu görece iyi performans, kar ve zararı eşit olan veya zararda olan havayollarından oluşan uzun bir listeyi de arkasında barındırıyor. Bu da Avrupa havayollarında görülen bir dizi başarısızlığın nedenini oluşturmakta.
2020 yılı, ortalama uçuş maliyeti dönüşünün 239 milyar ABD Doları tutarında olması beklenirken, uçak yükü oranlarının ise 1,66/kg seviyesinde gerçekleşmesi öngörülüyor. 2020 yılında havayollarının hizmet vereceği özgün şehir çiftlerinin ise 23,162’ye çıkması bekleniyor.
Taşıma ile yapılacak ticari değer ise 2019’a göre %5,1 oranında artarak 71 trilyon ABD Dolarına ulaşacak. Diğer yandan, 2020 yılında, Havayollarının devlet hazinesine vergi gelirlerinden 136 milyar ABD Doları tutarında katkıda bulunması öngörülüyor.