Ticari yolcu uçakları, uçuş esnasında çeşitli sensörleriyle elde ettiği meteorolojik verileri, iletişim sistemleri aracılığıyla otomatik olarak yer istasyonlarına iletiyor. ABD Ulusal Hava Durumu Servisi-NOAA, hava durumu tahmini yapan yazılımlarını, uçaklardan elde edilen yıllık 250 milyondan fazla ölçümle destekliyor. Ancak uzmanlar endişeli. Çünkü mart sonu itibariyle, uçaklardan sağlanan meteorolojik veriler hava trafiğinde yaşanan keskin düşüş nedeniyle yarı yarıya azaldı.
Dünya Meteoroloji Örgütü`ne göre, uçuşlardan elde edilen ölçümler hem hava durumu tahminleri hem de iklim değişikliklerini izlemek konusunda çok önemli birer bilgi kaynağı durumunda. Cenevre merkezli örgüt, 43 havayolunun filosundaki binlerce uçağın, Uçak Meteorolojik Veri Rölesi Programı (AMDAR)`a katkıda bulunduğunu; hava sıcaklığı, rüzgâr hızı ve yönü, nem ve hatta türbülans gibi konularda günlük 800.000`den fazla gözlem üretip ve paylaştığını açıkladı.
Coronavirüsün yarattığı seyahat kısıtlamaları ve uçuş talebindeki azalma nedeniyle, dünya genelinde havayollarının filolarındaki uçakların neredeyse tamamını yere indirmesi, elde edilen verileri de ciddi şekilde azalttı. Dünya Meteoroloji Örgütü, başta Avrupa ve ABD olmak üzere dünyanın birçok yerinde, uçaklardan gelen verilerin, yüzde 50-80 arasında düştüğünü söylüyor.
Bu düşüşün, hava tahminlerinin niceliği ve niteliği üzerinde de olumsuz bir etki yaratması bekleniyor. Uçaklardan elde edilen dataların azalmaya devam etmesi ve data alınamayan bölgelerin genişlemesi, hava tahminlerinin güvenilirliğinde kademeli bir düşüş oluşturabilir.
Hava tahmini için hangi veriler kullanılıyor?
Dünya Meteoroloji Örgütü, hava tahminleri yapmak için, uçaklardan elde edilen verilerin yanı sıra, uydulardan, yer istasyonlarından, yüzey izleme sistemlerinden ve deniz tabanlı platformlardan çok çeşitli veriler topluyor. Uydu verileri sıcaklık ve nem konularında çok fazla bilgi sağlarken, rüzgâr konusunda daha az bilgi sağlayabiliyor. Avrupa Orta Menzilli Hava Tahmin Merkezi (ECMWF), hava tahmini için uçaklardan alınan verilerin öneminin, uydu verilerinin ardından ikinci sırada yer aldığını söylüyor. Ancak yakın zamanda sisteme dahil edilen uydu rüzgâr gözlemleri, uçak tabanlı gözlem sayısındaki düşüşün telafi edilmesine yardımcı olacak. Ayrıca ticari yolcu uçuşlarında ciddi bir azalma olsa da, devam eden kargo ve tahliye uçuşları da kısıtlı da olsa veri elde etmek için kullanılmaya devam ediliyor.
Hava tahmin çalışmalarında, uçaklardan elde edilen tüm verilerin kesilmesi durumunda, tahminlerin doğruluğunun yüzde 15 azalacağı düşünülüyor. Avrupa Parlamentosu üyesi bazı ülkeler, özellikle Avrupa`da, uçaklardan elde edilen data eksikliğini telafi etmek için meteorolojik okumalar yapmak üzere yüksek irtifa balonlarına daha fazla radyo ve ses dalgası göndererek daha fazla data alabilmek için çalışıyor.
Coronavirus manuel veri girişini de azalttı
Elbette sadece ABD ve Avrupa değil; dünyanın diğer bölgeleri de bu konuda risk altında. Yerden hava izleme istasyonlarının çoğu, hava tahmin birimlerine otomatik veri gönderiyor. Ancak gelişmekte olan birçok ülkede, veriler gözlemciler tarafından manuel olarak elde ediliyor. Radar istasyonlarının sayısı bazı ülkelerde neredeyse sıfır.
Dünya Meteoroloji Örgütü, pandeminin başladığı günden bu yana, bu tür manuel gözlemlerin sayısında da önemli bir azalma yaşandığını raporladı. Pandemi nedeniyle bu veri akışının azalması, sel, kasırga başta olmak üzere tüm meteorolojik olaylar ve felaketlerin erken keşfedilmesi konusunda bazı aksaklıklar yaşanmasına neden olabilir ki bu gezegenimiz için hiç de istenen bir tablo değil.
Hava tahminlerinde uçuş verilerinin etkisi
Hava tahminleri üzerinde uçaklardan elde edilen verilerin etkisini ölçmek için 2019’da bir test yapıldı. Uçaklardan elde edilen verilerin hiç kullanılmadığı raporlar ile tüm verilerin kullanıldığı raporlar arasındaki fark ortaya konuldu.
Tahminler arasındaki en büyük farklar, uçakların standart seyir yüksekliği olan 10–12 km arası irtifalarda elde edilen verilerde yaşandı. Bölgesel olarak bakıldığında hem rüzgâr hem de sıcaklık tahmini için raporlar arasındaki en büyük farklılık kuzey yarımkürede ortaya çıktı.
Uzmanlara göre, uçaklardan elde edilen verilerin yarısının, hava tahmin raporlarından çıkarılmasının etkisi, tüm uçak verilerinin rapordan çıkarılmasıyla oluşan etkinin yarısından daha az oluyor. Yani uçaklardan elde edilen veriler raporlara ne kadar katılabilirse o kadar kar gibi görünüyor.